-
1 prise
I1 meşgul, tutulmuş◊Toutes les places sont prises. — Bütün yerler tutulmuş.
2 hasta, tutuk [tu'tuk]3 solide pıhtılaşmış4 pris de tutulmuşIIn f1 action alma, alınma2 alınan, tutulan3 manière tutuş4 prise électrique elektrik prizi5 prise de sang kan alma6 avoir prise sur üzerinde etkisi olmak◊Nous n'avons aucune prise sur sa décision. — Kararıyla ilgili olarak üzerinde hiç etkimiz yok.
7 prise de conscience bilinçlenme8 prise en charge bakımını yüklenmek9 prise d'otages rehin alma10 dose ilâç miktarı
Перевод: с французского на турецкий
с турецкого на французский- С турецкого на:
- Французский
- С французского на:
- Турецкий